Haber
|
||
| Anadolu Lisesinde Farklı yönleriyle Mehmet Akif konulu seminer düzenlendi | ||
| Okulun salonunda düzenlenen seminere Bolu İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe öğretmenliği bölümünden öğretim üyesi Yardımcı Doç. Dr. Zeki Gürel konuşmacı olarak katıldığı seminere, okul müdürü Ahmet Akkol, okul müdür yardımcıları, Okul Aile birliği Başkanı Yusuf Ayan ile birlikte çok sayıda öğrenci ve öğretmenler katıldı. | ||
| - Haberi | ||
|
||
| |
||
  BEYPAZARI NURETTİN KARAOĞUZ VAKFI ANADOLU LİSESİNDE
“FARKLI YÖNLERİYLE MEHMET AKİF ERSOY” KONULU SEMİNER DÜZENLENDİ
BEYPAZARI(BBB) – Beypazarı Nurettin Karaoğuz Vakfı Anadolu Lisesi tarafından "Farklı yönleriyle Mehmet Akif Ersoy" konulu seminer düzenlendi.
Okulun salonunda düzenlenen seminere Bolu İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe öğretmenliği bölümünden öğretim üyesi Yardımcı Doç. Dr. Zeki Gürel konuşmacı olarak katıldığı seminere, okul müdürü Ahmet Akkol, okul müdür yardımcıları, Okul Aile birliği Başkanı Yusuf Ayan ile birlikte çok sayıda öğrenci katıldı.
İzzet Baysal Üniversitesi, Eğitim Fakültesi öğretim üyelerinden Yardımcı Doç. Dr. Güzel, "Farklı yönleriyle Mehmet Akif Ersoy" konulu seminerde, gerçekten Mehmet Akif’i farklı yönleriyle tanımak gerektiğini söyledi.
Mehmet Akif Ersoy’u farklı yönleriyle tanınmasının önemli olduğunu belirten Yardımcı Doç. Dr. Gürel, "Allah Adını zikredelim evvel ana, vacip oldu cümle işte her kula" diyor atalarımız. Bilip'te vacip’i yerine getirmeyenlerin, vatan diye kaygısı olamaz. Vatan, sıradan bir toprak parçası olsaydı; imanın göstergesi olmazdı. Bu bir vatan ise, vatan sevgisi imandan ise, vatan farlık bir şey. Sizlerle vatan şairi Namık Kemalin izinden yürümüş ama bizim İstiklal Marşı Şairimiz olmak gibi, bir hasleti yanı başına almış, Mehmet Akif Ersoy’u birlikte konuşacağız, birlikte tefekkür edeceğiz" dedi.
Mehmet Akif Ersoy,1873 dünyaya gelmiş ve 1936 yılında da ahrete göçmüştür. Bu yıllar Osmanlının artık, göçtüğü, göçüyor dediğimiz yıllardır ve batının Osmanlıya hasta adam muamelesi yapmaya kalktığı bir süreç olduğunu vurgulayan Yardımcı Doç. Dr. Gürel, "Batı, Osmanlının ne zaman can çekişirde mirasını paylaşırız dedikleri süreçte, Mehmet Akif Ersoy, memleketin derdiyle, milletin derdiyle, ümmetin derdiyle dertlenmemiş olmak için akılsız olmak gerekir. Haksızlık karşısında, eliyle diliyle olduğu kadar engel olmaya çalışır. İşte Akif, yeri geldi eliyle, yeri geldi diliyle, yeri geldi kalemiyle, yeri geldi camilerde, kürsülerde verdiği vaazlarıyla, sözüyle insanlara müdahale etmeye çalıştı. Haksızlık karşısında susmadı, susanlara da uyanın, çünkü siz uyanmak zorundasınız" diye konuştu.
Mehmet Akif sıradan biri değil, bizler Mehmet Akif gibi bir değeri de sıradanlaştırdık ve onun üzerinden ülkede siyaset yapar hele geldiklerini ifade eden Yardımcı Doç. Dr.Zeki Gürel konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bir memleketin evlatları kendi değerleri üzerinden siyaset üretmeye başlamışlarsa, o değerler yavaş yavaş aşınır ve o değerlerin yerine yeni bir değer koyamazsanız. O zaman millet değersizleşir ve milletin evlatları bir birlerini yerler. Somut örnek mi istiyorsunuz, işte nevruz. Geçmişimize bakıyoruz. Türk tarihinde nevruz var. Yakın dönem bakıyorsunuz, Osmanlıda Nevruz var. Cumhuriyetin ilk yıllarına bakıyorsun nevruz var. Ama sonradan ne olmuş sa, nevruzu hayatımızdan cımbızla çekmişler. Şimdi yeniden nevruz var diyorsunuz ama iş işten geçmiş, artık nevruzun etrafında insanlar dostluk, kardeşlik, halayları çekmiyor, bilakis, nevruz kavga sebebi haline gelmiş. İşte Mehmet Akif Ersoy’un nevruz diye bir şiiri var. Bu şiirde nasıl bir adam tasvir ediyor nasıl bir insan tasavvur ediyor okuyun. O tasavvur ettiği insan şüphesiz ki, Asımın nesli.
Akif’in annesi buhara Türklerinden bir aile ve Tokat’a yerleşmişler. Yani anne tarafından buharadan buralara göç etmiş ailenin çocuğu. Baba tarafından ise, Kosava’lı ve Suzişe diye bir köy o köye bir mektep yaptırdık. Mektebin adı da Mehmet Akif Ersoy okuludur."
   |
||
|
||
| Etiketler: arsiv |
Yorumlar
|
|
||
|
